Dublin Notları… Bölüm 2 :)

42 Paylaşımlar

Dublin şehir merkezinde yapılabilecek, gezilebilecek pek çok şey bulabilirsiniz. Çok büyük bir şehir olmadığı için tüm turistik yerleri max. 3 gün içinde fazlasıyla görebilirsiniz hatta 2 tam günde tamamlayıp, Dublin çevresini gezebilirsiniz. Biz toplantı odaklı gittiğimiz için günlerimiz bölündüğünden Dublin dışına çıkamadık ama aklımız oralarda kaldı. Pekiii, Dublin’le ile ilgili ilk yazıda anlattıklarımdan başka nereleri gezdik Dublin’de, şimdi oralara gelelim. İlk bölüm için lütfen tık..tık…

Dublin’de gezmeniz gereken en önemli yerlerden biri Trinity College . Trinity College, Dublin’in tam ortasında yer alıyor diyebiliriz, bizim üniversitelerimiz gibi ‘giriş yassaakkkkk’ değil, serbestçe girip gezebiliyorsunuz hatta belirli saatlerde olan özel turlarla üniversite öğrencilerinin liderliğinde binaların ve üniversitenin tarihçesini öğrenebilirsiniz. Ben iki gün üst üste gittim, ilk gittiğim gün yağmur yağıyordu o yüzden çimenlerde oturamadım ama bahçesinde güzel bir tur atıp bilgi edindim ve oğlumuzun bir gün bu okulda okuyabilmesini diledim:)

Trinity College, sadece bir üniversite değil, içinde dünyanın en önemli ve eski kütüphanelerinden biri olan Old Library‘de Book of Kells arşivi yer alıyor. Book of Kells, İrlanda’nın en büyük kültürel hazinelerinden biri ve dünyanın en önemli Ortaçağ el yazmalarına ev sahipliği yapıyor. Giriş ücretli ve hatta çok yoğun dönemde gidiyorsanız öncesinde online almak daha iyi olabilir. Aldığınız biletle 1000 yıldan daha yaşlı olan el yazmalarını görebilir, işaretleri takip ederek merdivenle Long Room denilen ve kütüphanenin en eski kitaplarından 200,000 tanesinin meşe ağacından yapılmış kitaplıklarda muhafaza edildiği bölüme ulaşabilirsiniz. Gitmeden önce okuduğum bloglardan birinde Long Room’un Harry Potter filmlerinde gözüken yer olduğundan bahsediyordu ama Harry Potter uzmanı olmadığım için yorum yapamayacağım.

The Book of Kells ve Long Room ile ilgili daha fazla bilgiye isimlerinin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Trinity College’ın içinde görebileceğiniz diğer yerler (dışarıdan da girişleri var, okul bahçesinden de ulaşılabilir) : Bilim Müzesi (Science Gallery) ve Zooloji Müzesi (Zoological Museum) . Science Gallery ücretsiz ama belirli saatlerde açık ve bize uymadı, bir de sanki çocuklar için daha güzel bir aktivite olurdu ve Can yanımızda olmadığı için biz de şartları çok zorlayıp gitmedik.  Zooloji Müzesi ise 3 Euro girişli, buna da gitmedik, yorum yapamayacağım.

Dublin’de nereyi gezerseniz gezin mutlaka günde en az 1 kere Liffey Nehri üzerinden geçersiniz. Şehri ikiye bölen bu nehrin üzerinde pek çok köprü var ama en ünlüleri Millenium Bridge ve Ha’penny Bridge ; her iki köprü de birbirine çok yakın hatta birinden geçerken diğerinin fotoğrafını çekebilirsiniz. Her ikisi de meşhur Temple Bar bölgesine ulaşıyor; diğer uçları da gene meşhur alışveriş caddesine …

Millenium Bridge’ın fazla bir özelliği olmadığı için doğru dürüst resmini çekmemişim:)

Köprülerden Dublin’in diğer bölümüne geçmeden önce Temple Bar bölgesini bol bol gezmelisiniz; son derece hareketli hatta fazla hareketli bir bölge; bol bol bar-restoran bulabilirsiniz. Tabi ki bölgeye adını veren Temple Bar içlerinde en turistik ve ünlü olanı. Gene gitmeden önce okuduğum çeşitli yazılarda ‘çok turistik, çok pahalı, kalite yerlerde sürünüyor, çok daha iyileri var’ vs vs gibi şeyler okumuştum ama bir bölgeye adını veren bir bar o kadar da kötü olamaz diye düşündüm. Sonuçta kocaman bir bar, bölüm bölüm ve gerçekten de iğne atsan yere düşmüyor; biz yemek yemedik sadece bira içmeye gittik ve canlı müzik vardı çok da eğlendik. Hatta bir ‘bekarlığa veda’ partisine denk geldik ve çılgın İrlanda gelini ve arkadaşları ile ailesinden oluşan grubuyla resim çektirdik:) Hatta ben de yeni yaşıma Temple Bar’da girdim tabi ki Türkiye saati ile:) Temple Bar ile ilgili Tripadvisor yorumları için tık..tık…

Phoenix Park ve Dublin Hayvanat Bahçesi gezebileceğiniz diğer noktalar; biz Kilmainham Gaol a gittiğimizde uzaktan baktık ama Phoenix Park’a gitmek için ya 1-2 km daha yürüyecektik ya da uygun bir toplu taşıma bulacaktık o yüzden gitmedik; hava da gayet soğuk ve rüzgarlı olduğu için Avrupa’nın en büyük şehir parkı olarak adlandırılan bu parkı gezemedik; uzaktan tam ortasında yer alan dikilitaşı fotoğrafladık. Siz giderseniz ve parkın içinde serbestçe dolaşan geyikleri görürseniz haber verir misiniz? Phoenix Park ile ilgili daha fazla bilgi için …..

Christ Church Cathedral Dublin’deki önemli kiliselerden biri, kaldığımız otelin de tam karşısında bulunuyordu; içeri girmek ücretli (6.5 Euro)  olduğu için sadece dıştan bakıp, kapıdan içeri kafamı uzattım (vallahi çoğu turist öyle yapıyordu). Kilise hakkında çok daha detaylı bilgi bu linkte

Dublinia, Christ Church Cathedral’in hemen yanında bulunmakta ve Viking dönemini ve İrlanda tarihini tiyatrovari bir şekilde anlatan bir aktivite

(aktivite dedim diye standart bir taş binada sanmayın; bildiğiniz kale içinde olmakta). Bizim çok ilgimizi çekmedi, belki oğlumuz olsaydı girerdik ama onda da muhtemelen İrlandalıların ağdalı İngilizcesini anlamak problem olabilirdi? Biletler 9.5 Euro ama DublinPass aldıysanız ücretsiz girebilirsiniz. Dublinia hakkında daha detaylı bilgi burada

St. Patrick’s Cathedral , İrlanda Kilisesi’nin Ulusal Katedrali olarak geçmekte ve tarihçesi 800 yıl öncesine kadar dayanıyor. Bu sebeple içini olmasa bile mutlaka dışını ve parkı görmelisiniz; çok ihtişamlı bir bina. Bilet fiyatları 5 ile 16 Euro arasında dolaşıyor ve özellikle yaz ayları için internetten alımlarda çeşitli promosyonlar olabiliyor, o yüzden şuradaki linkten incelemekte fayda var. Ulaşım için otobüs de vardır mutlaka ama ben hep yürüdüğüm için ancak öyle tarif edebilirim: Christ Church Katedrali’nin önünden düz ileriye (nehir arkanızda kalacak şekilde, Jury’s Inn Otelinin yanından içeri) doğru yaklaşık 6-7 dakika yürüyeceksiniz.

Modern sanat ile ilgiliyseniz Irish Museum of Modern Art (IMMA)/ İrlanda Modern Sanat Müzesi hemen Kilmainham Gaol’un karşısından büyük ve güzel bir bahçe içerisinden yürüyerek ulaşılabilir. Diğer ana girişi için web sitesinden bilgi alınabilir, tık..tık…   Biz Kilmainham Gaol için saatimizden biraz önce gittiğimizden bahçesinde biraz gezindik ve çıktık.

Dublin’e gidilir de dünyaca ünlü Guinness Storehouse’a gidilmez mi? Şayet bizseniz ‘gidilmez’ 🙂 Açıkçası biz gitmedik, giden arkadaşlarımızın ve okuduklarımızdaki yorumlar, daha önce Amsterdam’da Heineken Experience’e gitmiş olmamız ve Guinnes Biralarının bir ‘fan’ı olmadığımız için kapısına kadar gittik ama en üst kattaki bara ancak bilet alıp çıkmak gerektiği için ve bizim için İrlanda demek Viski demek olduğundan biz girmedik ama sizleri yanlış yönlendirmeyeyim; o kadar gitmişken binlerce turist gibi sizler de gidip gezebilirsiniz. Çok yoğun olduğu için online bilet almak akıllıca olabilir, gerçi biz gittiğimizde -akşam üzeri- kapıda da bilet vardı ve fiyatlar aynı idi ama olur da çok yoğun bir dönemde kapıda kalırsınız, ben bilemem, risk yani… Detaylı Guinness Storehouse bilgisini bu linkten öğrenebilirsiniz. Niyeyse Guinness ile ilgili hiç resim çekmemişim.

Liffey Nehri’nin bir tarafını hemen hemen bitirdik sayılır, özellikle resimlerini göstermek istediğim bir kaç yer daha var. Onlar ve nehrin öbür tarafı artık diğer yazıya… Ve tabi ki Dublin denince akla gelen Viski Tadımları ve Kilmainham Gaol ayrı birer yazı olarak yakında geliyor…

 

 

 

 

 

Yorumlar

42 Paylaşımlar