Kaş… Neler oluyor Kaş’ta?????

0 Paylaşımlar
maki otel

büyük çakıl

 Türkiye’de ailecek en sevdiğimiz ve 1996 dan beri vazgeçemediğimiz tek yer… Ulaşması zor, dönmesi zor ama uzaktan evlerini ki, o evler her geçen sene çoğalıyor şuursuzca, içimi bir huzur kaplayan yer.. En karanlık dönemlerimde bile huzur bulduğum yer; ‘memleketime geldim’  dedirten yer ki yakından uzaktan alakamız yok:) Çok şey var çok.. Sayfalar yetmez…Gide gele artık esnafla bile ahbap olduğumuz, önemli olaylarına davet edildiğimiz, bayramlarda, kandillerde, yeni yılda haberleştiğimiz yer.. Kaş… Gün batımının en muhteşem olduğu yerlerden biri, sakinliğin, huzurun mekanı ve umarım bir Bodrum ya da Çeşme olmayacak bir yer (ama son yıllardaki görüntü, giden kitlesinin değişmeye başladığını gösteriyor; tek umudum gitmesi zor olduğu için o kitlenin uzak kalması).

Bu yazıya 2015’in son günlerinde başlamışım ve şuraya bakın ki daha tamamlayamadan tekrar yaz geldi ve bir sürü güncellemeler gördük…

Her şeyden önce şunu söylemek lazım: KAŞ DEĞİŞİYOR, HEM DE BÜYÜK BİR HIZLA!

Bu iyi mi? Çok sıkı bir ‘Kaşsever’ olarak bu değişimi hiç sevmedik; bu yaz inanılmazdı. Biz her sene mümkünse bayram tatillerini Kaş’ta geçiririz ki her zaman diğer yerlere göre daha sakin olur, rahat ederiz ama bu bayram 20 senenin en kötü (kalabalık) bayramıydı! Kaş’taki artık ‘ahbap’ olduğumuz, aile gibi gördüğümüz, doğma-büyüme Kaşlı olanlar bile hayatlarında böyle bir şey görmediklerini söylediler. Düşünün, Kaş’ta ‘TRAFİK’ vardı!!!! Yani, OLAMAZZZZZ böyle bir şey, tarih yazmamıştır. Kimi restoranlarda ekmek vs bitmiş, öyle şikayetler duyduk ve 20 senedir ilk defa biz de plajlara gitmeden önce (ki saat 10.30-11 civarı gideriz) arayıp yer ayırttık!

Neymiş, artık Kaş değişiyormuş; plajların bir bölümü küçük bir ‘Çeşme beach’, ‘Bodrum beach’ olma yolunda çok emin adımlarla ilerlemiş! Akşamları o minnacık meydanda ve bizlerin Crocslarla, Birkenstock larla bile kayabildiğimiz Uzun Çarşı’da 10 cm. topuklularla yürüyen ve Kaş’a geldiğini unutan ‘pür makyaj’ hanımkızlarımız ve tiki gençlerimiz Kaş’ı keşfetmiş.

Lütfen, Kaş değişmesin! Biz orayı bakir olduğu, bir Çeşme, bir Bodrum olmadığı için seviyoruz; biz orayı temiz denizleri, güleryüzlü esnafı, ulaşılması zor yolları ve güzel dalış noktaları için seviyoruz. Gelişsin ama temizliği, bakirliği bozulmadan gelişsin lütfen. Zaten o kadar kalabalıkları kaldıramıyor Kaş; dağ taş otel bile olsa olmuyor, kalabalık fazla geliyor. Biz ilk defa, 20 senedir, trafik polisinin habire devriye gezip arabaları anonsla kaldırdığını gördük; ilk defa belediye anonsundan cenaze anonsları dışında ‘Kaş merkezde park yeri kalmamıştır, arabalarınızı lütfen pazar meydanına park edin’ anonsu duyduk, biz ilk defa Küçük Çakılda 2 tur atıp araba park yeri bulamayıp otelimizden en az 600 mt öteye park etmek zorunda kaldık (şanslıydık gene de).

KAŞ… en sevdiceğimiz.. Yazacak çok şey var…

O kadar sevmişiz ki oğluşumuz bile dünyaları gezse gene de ‘KAŞ’ diyor; orayı istiyor. Bilen bilir, Kaş çoğu çocuklu aile tarafından tercih edilmez; zordur, çok kumsalı yoktur, vs vs diye ama tadını alan çocuk vazgeçemez..

Yavaştan Kaş izlenimlerine geçelim, unutmadan, buraya yazdıklarım sadece benim izlenimlerim, görüşlerim, beğendiklerim ve beğenmediklerim.. Ben bir profesyonel değilim, gurme değilim, uzman değilim, sadece gezmekten ve güzel şeylerden zevk alan biriyim… Umarım yazdıklarım sizlere azıcık da olsa fikir verir. Herkesin zevki kendine…

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

0 Paylaşımlar