Uzun yıllardır Kadıköy’lü olarak hep belirli yerlerimiz vardır; yemek için, kahve için, içki için..İnsanın alışkanlıklarından vazgeçmesi zor olsa da bazen gerçekten değer verdiği kişilerin tavsiyelerini dinlemesi güzel bir şey. Rafine de bize Sayın Vedat Milor’un pazar yazılarından bir tavsiye; iki hafta üstüste bahsedince gitmek farz oldu ve hakikaten de ufacık (gerçekten ufacık) bir mekan olmasına rağmen işlerine değer veren insanlar tarafından ‘standart’ dışı, kaliteli kahve servisi için uğraşıyorlar. Haydi, Vedat Milor ünlü biri, bir gurme, onunla kahve üzerine sohbet etmelerini anlayabilirsiniz ama bizim böyle bir özelliğimiz olmamasına rağmen sağolsun bizim de ne tip kahve sevdiğimizi sorgulayıp ona göre tavsiyede bulundu ilk gittiğimizde ve biz CORTADO ile bu şekilde tanıştık! Artık favori kahvem, Cortado; Barselona’da bol bol içtim sonrasında zaten. Kaan Bey’e bizim aslında Türk Kahvesini çok sevdiğimizi ve aşağı çarşıdaki közde kahvecilerde içtiğimizi söylediğimizde ‘bir dahaki gelişinizde hatırlatın size birer Türk Kahvesi yapayım’ deyip, kimya formülü gibi şu kadar su, bu kadar gram kahve, şu derecede diye anlatınca en kısa zamanda tekrar uğradık ve gerçekten sıradışı bir Türk Kahvesi içtik. Kadıköy ziyaretlerimizin artık vazgeçilmez durağı Rafine Espresso Bar . Yeri, Moda diye geçse de Kadıköy’ü bilenler için, AYI, BELFAST, SUNPİDE ile komşu olduğunu söylemem yeterli herhalde:)