Size bir kitaptan bahsetmek istiyorum, bir çocuk kitabı ama sizin için bile çok iyi bir Beyoğlu Rehberi olabilir. 2011 yılında ‘Yılın En İyi Çocuk Kitabı Tasarımı‘ dalında Yılın Çocuk Kitabı seçilen ‘Bilgi Avcıları Gizli Görevde- Beyoğlu Macerası’ … Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ve Sara Şahinkanat ile Ayşe İnan Alican’ın yazıp-resimlediği bu kitapta, Bilgi Avcıları Merkezi tarafından gönderilen gizli bir görev peşinde Beyoğlu‘nu geziyorsunuz.
Biz geçen sene sömestre tatilinde, artık kardan ve soğuktan bunalmış olduğumuz bir gün sıkı sıkı giyinip Taksim’e doğru yola çıktık Can ile… Hatta o kadar soğuktu ki bir an ‘acaba geri mi dönmeliyiz?’ diye düşündüm ama Gizli Görevi tamamlamak (!) ağır bastı!
İlk şifreli mesaj bizi Taksim Meydanı’na, Atatürk Anıtına götürdü ! Hemen bu anı fotoğrafladık tabi ki…
Kitaptaki ikinci şifre bizi, Beyoğlu’nun en köklü lokantalarından birine götürdü : Hacı Abdullah Lokantası . Zaten çalışanlar da kitaba ve onunla gelenlere aşinalar ki hemen Can’a yardımcı olup yaşı kırktan fazla olan domatesleri gösteriyorlar:
Şimdi sıra, kitaba göre bulmamız gereken diğer ipucunda! Hacı Abdullah’tan sonraki durağımız Tarihi Galatasaray Hamamı! İçine giremesek de dışında fotoğraf çektirmeyi unutmadık.
Bir sonraki ipucu bizi Beyoğlu’nun en güzel pasajlarından birine, Çiçek Pasajına ve oradan da Balık Pazarı’nda Balıkçı Reşat‘a götürdü; gitmişken diğer komşu pasajları da gezdik:
Sıradaki hedefimiz Saint Antoine Kilisesi ! İstanbul’un en büyük kiliselerinden biri olan Saint Antoine Kilisesini Can ile birlikte geziyoruz:
Muhteşem kiliseyi gezdikten sonra tekrar caddeye çıkıyoruz ve bu seferki ipucunu bulabilmek için Markiz Pastanesi‘ne gidiyoruz. Ama bir zamanların muhteşem pastanesi şimdilerde kapalı olduğu için sadece camdan içeri bakıyoruz ve kitapta bahsedilen ‘İlkbahar güzeli’ duvar panosunu camdan görüyoruz. Bir görev daha tamamlandı!
Son ipucu bizi Galata Kulesi‘ne götürüyor. Yol boyunca Botter Apartmanı, Galata Mevlihanesi ve Tüneli geziyoruz çünkü amacımız Galata Kulesi’nden aşağıya, Karaköy’e doğru inmek.
Veeeee görev tamamlandı! Soğuk bir günde de olsa hem Can hem de benim için çok eğlenceli bir tur idi. Gönül isterdi ki bu kitabın devamı olsun ve başka yerleri de bu şekilde keşfedelim.
Tabi ki biz ana-oğul olarak bu tur boyunca sadece kitaptaki ipuclarını takip etmekle kalmadık; yolumuzun üzerindeki tüm lezzet duraklarında mola verdik, hem azar azar bir şeyler yiyip-içtik hem de ısındık:) Nerelerde mi mola verdik?
Taksim Meydanındaki ilk ipucundan sonra ıslak hamburger için Kızılkayalar , en güzel profiterol için İnci Pastanesi, kokoreç-midye için Balık Pazarı Şampiyon, güzel bir kahve için Manda Batmaz ve final vuruşu için de Karaköy Güllüoğlu‘nda salep!
ve tabiki de Beyoğlu’nun en güzel kitapçısı olan Yapı Kredi Kitapevi‘nden kitap almadan çıkmıyoruz; baksanıza hemen Güllüoğlu’nda okunmaya başladı bile!
Bu güzel günü daha da güzelleştiren bir vapur yolculuğu ile evimize doğru yola çıkıyoruz:
Siz de bizim gibi bir kitabın izini sürerek Taksim-Beyoğlu turu yapmak isterseniz Beyoğlu Macerası kitabını www.ideefixe.com dan indirimli olarak alabilirsiniz.