Evet, evet, sevemedim daha doğrusu, beklediğim ‘Yunan Ada Havası’ pek yoktu ki aslında giden bir kaç arkadaşım söylemişti bunu, hazırlıklıydım belki de önyargılıydım?
Diyebilirsiniz ki ‘Peki bu kadar önyargılıydın, niye gittin Kos’a?’ . Bir kere, Bodrum’a çok yakın ve her gün çeşitli şirketlerin tekneleri ile ulaşım var. Buradan başka adalara geçiş kolay, gerçi bizim artık vaktimiz kalmadığı için yapamadık onu. Bir de ‘beklediğiniz Yunan Adası Havası’ olmasa bile bu kadar yakınımızdaki adayı ziyaret etmek gerek, tarihsel olarak gayet doyurucu bir ada.
Kos’a Geçişlerde Dikkat Edilesi Şeyler:
Baştan şunu söyleyeyim: Günübirlik bence hiç bir Yunan Adasına gidilmez, hele ki Kos gibi bilmem kaç yerden bilmem kaç şirketin feribot kaldırdığı bir adaya hiç gidilmez; değerli vaktinizin önemli bir bölümünü gümrük girişinde sıra bekleyerek geçirebilirsiniz! Bakınız sıraya! İlk fotoğraf, bizim gittiğimiz sabah girdiğimiz sıranın bir bölümü! Diğer iki fotoğraf ise 29 Ağustos akşam üzeri biz dönerken gelen feribotlardan inen bir bölüm insan (bazı feribotların yolcularını boşaltmadılar, yer yok diye beklettiler).
Biz Kos’a 2017 yazında, depremden sonra gittiğimiz için ana gümrük binaları hasar gördüğünden fotoğraflarda gözüken prefabrik binalardan oluşan, ana gümrük bölgesinin karşı bölümünden giriş yaptık. Normalde de bu kadar kuyruk ve bekleme oluyor mu bilmiyorum ama misal bizden sonra bayram tatili için gidenler çok olduğundan bu kuyruklar çok çok daha yoğun olmuş ve her şey çökmüş. Demem o ki, şayet KOS BAĞLANTILI BAŞKA BİR ADAYA GEÇİŞ düşünüyorsanız bu tip aksaklıkları dikkate alın; feribotunuz limana yanaşabilirse (YA EVET, KÜÇÜCÜK BİR ALAN OLDUĞU İÇİN FERİBOTLAR SIRA İLE YANAŞIYOR VE SIRASI GELENE KADAR AÇIKTA BEKLİYOR) ve gümrük polislerinin insiyatif derecesine göre size öncelik tanıyabilirler ama her şeyi dikkate alın.
Moraller bozuldu mu? Bozulmasın, girebildikten sonra zevk alabilirsiniz adada:)
Biz geçerken hep sadece Türk şirketlerine baktık ve nereden kalkarsa kalksın hepsi sabah hemen hemen aynı saatte kalkıp Kos’a gidiyor ve Kos’tan da akşam üzeri dönüyordu. Şayet bizim gibi siz de yolculuğunuzun öncesi veya sonrasında Bodrum’da gecelemek istemiyorsanız Yunan şirketlerinin ya da akşam üzeri de seferi olan Türk şirketlerinin feribotlarını da inceleyin; akşam üzeri gelip sabah dönmek daha mantıklı olabilir, adada bir kaç gün kalacaksanız. Bodrum, Turgutreis, Marmaris ve Kos arasında taşımacılık yapan şirketlerden bazıları: Ertürk Lines , Yeşil Marmaris Lines , Bodrum Express Lines , ya da bizim tercihimiz olan Dentur Avrasya … Tüm şirketlerin merkez ofisleri Bodrum Kalesi’nin ucunda, feribotların da kalktığı sınır kapısının orada, güzel bir yürüyüşle hepsine ulaşabilirsiniz. Biz Dentur Avrasya’dan çok memnun kaldık; bir kere hizmete yeni başladığı için, pırıl pırıl bir feribot, hızlı da gidiyor ve alt kat havalandırmalı, üst kat ise zaten püfür püfür ve de yeni olduğu için çok kalabalık değildi, en güzel yanı da tam vaktinde kalktı ve limana doğal olarak diğerlerine göre hızlı vardı. Teşekkürler Dentur Avrasya!
Unutmadan: Bodrum merkezden iki yerden kalkan firmalar var; bir bölümü Bodrum Kalesi’nin oradaki sınır kapısından kalkıyor (bizim tercihimiz Dentur gibi) 1-2 tanesi de Halikarnas’ın ilerisindeki büyük limandan kalkıyor. Turgutreis’ten kalkanları ayrı tutuyorum, tercihiniz orası da olabilir?
Araba ile geçmek mi, araba kiralamak mı? Bizim arabamız ve yurtdışı için Yeşil Sigortamız olduğu halde biz arabasız geçtik. Çünkü araba taşıyan feribotların kapasitesi az ve çok pahalı. Onun yerine adada bir günlük araba kiralamayı tercih ettik, onda da kaldığımız otelin resepsiyonu çok yardımcı oldu ve gayet uygun bir fiyata (40-45 Euro gibi) arabamız oldu.
Kos’ta Konaklama Alternatifleri:
Bu konuda pek çok blogda öneri olarak oteller karşınıza çıkacaktır, Booking.com dan da incelemeler yapabilirsiniz. Şöyle bir durum var, Kos’ta 2017 yazında olan deprem ve onun öncesindeki ekonomik kriz, adada pek çok oteli vurmuş, bloglarda önerilen pek çok otelin kapalı olduğunu ya da boşaltıldığını göreceksiniz. Biz de ‘önerilen otellere attığımız mesajlara neden cevap gelmiyoru’u adaya gidip gözlerimizle görünce anladık. Biz, önerilen ve cevap gelen ve booking.com daki yorumlarda hep güzel şeyler yazılanlardan biri olan PAVLOS Oteli seçtik, 2 yetişkin 1 çocuk için oda fiyatı 55 Euro idi Ağustos ayı için. Kos konaklamaları için UYARI: Beklentileriniz çok yüksek olmasın; adanın genelinde hakim olan ‘eskilik’ oteller için de geçerli, zaten sizi depremde zarar görmüş ve kapalı olan kale hariç, genel olarak bir taş bina silsilesi karşılıyor. Otelimiz, feribotların yanaştığı, ve sıra sıra tavernaların dizili olduğu, adanın en merkezi ve kimine göre (hiç bir yer görmemişler herhalde) en beğenilesi plajlarının uzandığı caddenin hemen arkasında, sessiz ama güvenli bir sokak arasıydı. Çevresi bir bölümü kapanmış dahi olsa otellerle çevrili ve turistik bir bölgeydi, yürüyerek merkezde görülecek yerlere ulaşmanız 10-15 dakika, en güzel tavernalar ise 5 dakika sürüyordu; yani aslında konum olarak iyiydi ama niyeyse benim gözüm, biraz daha kaleye doğru olan 1-2 yerde kaldı (niyeyse 5 dakika az yürümek istedi canım). Temiz, geniş odalar, temiz mutfak, Türkçe konuşan resepsiyonist (Türk bir hanım) ve kat görevlileri… daha ne olsun?
Kos’ta konaklama ile ilgili olarak söyleyebileceğim en önemli şey, merkezde kalmak olabilir. Ada çok büyük değil, bir uçtan diğer uca gitmek yaklaşık 50 km falan ama merkezde kalıp, plajlara ve diğer köylere arabayla gitmek daha mantıklı çünkü deniz kenarı, kendi plajı var vs diyerek tercih edeceğiniz merkeze -görece olarak- uzak otelde rüzgardan dolayı hiç denize giremiyebilirsiniz de.
Diğer Kos Otel seçenekleri için buraya tıklayabilirsiniz…
Kos’ta Ulaşım Seçenekleri:
Kos çok büyük bir ada olmasa da, çoğu görülecek yerler merkezde de olsa adayı gezmek gerek çünkü -kusura bakmasınlar ama – merkezdeki plaj yerine çok daha güzel plajlara gitmelisiniz, güneşi batırmak için adanın en güzel yeri denen Zia Köyüne gitmelisiniz, vs vs… Tüm bunlar için en pratik yöntem tabi ki araba kiralamak, oteller size çok yardımcı olabilirler, kendi başınıza da kiralayabilirsiniz; fırsatınız varsa internetten önceden ayarlayabilirsiniz ama biz oradan bir akşam önce kiraladık, aynı ücrete denk geldi ki en yoğun ay olan Ağustos ayı idi. Bu da bizim minnak arabamız:)
Ada küçücük olmasına rağmen o kadar çok benzinci var ki insan hepsinin nasıl para kazandığına şaşırıyor? Biz bazen ülkemizde benzinci görmek için dua edebiliyoruz (gittiğiniz yola bağlı olarak) ama burada her 2-3 km de bir benzinci var.
Bunun dışında otobüs ağı gelişmiş bir ada, sürekli otobüsler var; liman çevresinde mutlaka otobüslerle ilgili bilgileri alabileceğiniz duraklar ve görevliler var. Biz ilk gün çok methedilen, yakın sayılan bir plaja otobüsle gittik mesela, çok rahattı ve hep bizim gibi turistlerle doluydu. Bilet almayı unutmayın! Tabi ki otobüs duraklarının ismi bize bir anlam ifade etmediği için otobüs soförünün her durak ismi söylemesinde ‘incez mi?’ diyen bir ben vardım:)
Bir başka seçenek, bisiklet kiralamak olabilir ki ada, bisiklet yolları açısından çok gelişmiş ama uzak mesafeler gidecekseniz ya da Zia köyüne çıkacaksanız size ‘good luck’ dilerim:)
Diğer seçenekler ise motorsiklet ya da Buggy kiralamak olabilir ki biz Buggy’lere bayıldık ama iki kişilik olmasının yanı sıra, yollarda gördük ki performansları tepelere tırmanırken iyi değil, itmek zorunda kalmayın da:)
Kos tarihi ve diğer genel bilgiler için diğer gezi bloglarında yazanlardan farklı bir şey diyemeyeceğim için burada tekrarlamanın pek anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Merak edenler ki bence insan gideceği yerle ilgili tarihi öğrenmeli, çeşitli kaynaklardan okuyabilirler.
Kos’ta 2 gece kalıp neler yaptık, nereleri gezdik, nerelerde neler yedik, Kos pahalı bir ada mı, en güzel noktası neresi, en güzel dükkanı nedir, en güzel plajlar nerelerde gibi soruların cevapları için diğer yazımı az biraz bekleyin.
