Londra’da Neler Yapılabilir? : Müzeler

0 Paylaşımlar

Tek cevap: bol bol yürünür! Zaten yürümeden bir şehir keşfedilebilir mi? Yürüyeceksiniz, sokaklarda kaybolacaksınız, normalde girmeye korkacağınız sokaklara dalacaksınız, bol bol yiyip-içeceksiniz:)

Londra’da müzeler BEDAVA! Evet, evet, yanlış değil, bedava. Muhteşem bir şey bu, o kadar çok müze var ki hepsi ücretsiz olunca (özel müzeler hariç) eleme yapmak gerekiyor. Ücretsiz olunca o inanılmaz bilet kuyrukları da olmuyor; sadece müzeler içindeki özel koleksiyonlar veya sergiler için bilet alıyorsunuz. Büyük çantalarla giremiyorsunuz ama; vestiyere bırakmanız gerekiyor; işte o bazı müzelerde ücretli, 2-3 Pound gibi bir şey.

Biz gelir gelmez otele eşyalarımızı koyup British Museum a gittik. Çok hızlı bir tur yapmamıza rağmen bitmiyor müze; hakkıyla gezebilmek için en az 3-4 saat belki 1 gün ayırmak gerekir. Müzenin girişte çok güzel bir cam kubbesi var; muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Gün ışığı olduğu gibi ana giriş salonunda. Müzede Anadolu’dan götürülmüş o kadar çok şey göreceksiniz ki! Eğer hava güzelse ve vaktiniz varsa siz de bahçesinde dinlenebilir, çimlere yayılabilir, birşeyler yiyip-içebilirsiniz. Biz Can ile gittiğimizde öyle yaptık.

Resme meraklıysanız mutlaka Trafalgar Meydanında National Gallery yi gezmelisiniz. Çok çok fazla resim var, bir süre sonra tüm resimler birbirine benziyor dersem sanat düşmanı mı sayılırım bilmiyorum ama bazı resimler size ‘bunu ben de yaparım ki, ne var?’ hissi veriyor. Böyle dediğime bakmayın, muhteşem eserler var, özellikle girişteki tanıtım kataloglarından alırsanız çok önemli resimlerin hangi galerilerde olduğunu öğrenip ona göre de gezebilirsiniz. Müze tam Trafalgar meydanında olduğundan çok hareketli, sürekli sokak sanatçıları var ve performans gösterileri yapıyorlar. Biz Mayısta gittiğimizde çivi üzerine yatan bir performansa denk geldik; böyle bir gösteriyi izlemek için başka yerde en az 10-15 Pound vermeniz gerekebilir; burda ise gönlünüzden ne koparsa 3-5 Pound sanatçının çıkınına koyuyorsunuz. Umarım böyle güzel bir gösteriye denk gelirsiniz.

Çocukla ya da çocuksuz ama mutlaka gidilmesi gereken müzelerden ikisi zaten yanyana;bir diğeri de hemen karşılarında: National History Museum , Science Museum ve Victoria & Albert Museum . Tüm gerekli bilgileri web sitelerinden bulabilirsiniz. İlk ikisi zaten çocuklar için birer cennet! Sadece bu iki müze -eğer çocuk varsa yanınızda- en az 3-4 saatinizi alabilir; Bilim Müzesindeki deneyler, Tarih müzesindeki dinozorlar, balinalar ve daha neler neler… Eğer hava güzelse siz de marketten yiyecek birşeyler alıp bizim gibi çimenlerde dinlenme molası verebilirsiniz.

Natural History Museum:

Science Museum (Bilim Müzesi) :

Victoria & Albert Museum :

Madame Tussauds :

Madame Tussauds Balmumu müzeleri pek çok önemli Avrupa şehrinde var ve hatta artık İstanbul’da da açıldı (ya da açılmak üzere) ama nedense Paris ve Londra hariç diğer gittiğim şehirlerde girme gereği duymadık; belki de en güzelleri bu iki şehirde diye:) Londra’dakine giderseniz aynı zamanda hemen yan sokağında meşhur Sherlock Holmes’un 221B numaralı ev/müzesine de uğrayabilirsiniz ya da benim gibi sadece kapısında resim çektirtip (özel müze, paralı) alt kattaki dükkanda gezinebilirsiniz. Madam Tussauds hakkında fazla söze gerek var mı? Resimler yeter? Eğer gitmeyi düşünüyorsanız gitmeden önce online bilet almanızı önerebilirim çünkü kuyruk fazla oluyor ve içeri belli sayılarla aldıklarından bayağı bir bekliyorsunuz. Online alanlar ise başka bir sırada bekliyor ve daha kolay giriyor; biletlerin çeşitleri var dilerseniz fazla ücret ödeyip hiç beklemeden de girebiliyorsunuz. Ben Mastercard’ın Priceless Cities sitesinden aldım; o sıradaki kampanyasında 2 al 1 öde vardı. Bu siteyi incelemenizi tavsiye edebilirim; bazen güzel şeyler yakalayabiliyorsunuz gideceğiniz şehirlerle ilgili.

 

Sherlock Holmes Müzesi:

Özel bir müze ve giriş ücretli. Ayrıntılı bilgiyi şu linkte bulabilirsiniz. Giriş 15 Pound olduğu için biz girmedik ama Madame Tussauds ya gidiyorsanız hemen yan sokağındaki bu gelmiş-geçmiş en büyük dedektif karakterinin 221B numaradaki ikematgahını görmelisiniz.

Eğer ilginizi çekerse aynı cadde üzerinde The Beatles Shop adında küçük bir dükkan var; Beatles grubu ile ilgili ilginç şeyler bulabilirsiniz.

Ripley’s Believe It or Not!

Çocuk ya da büyük bence herkesin çok eğleneceği bir müze burası. Mutlaka listenizde olmalı diye düşünüyorum. Özellikle Can için ilginç olacağını düşünmüştüm ama biz de onun kadar ilginç bulup, eğlendik; ailecek güzel vakit geçirebileceğiniz bir mekan. Üstelik de Piccadilly Meydanında!

Ben gitmeden önce The London Pass alıp almamayı epeyce bir incelemiştim; sonuçta eğer günleriniz uygunsa pek çok şeye ücretsiz girebiliyorsunuz vs vs gibi özellikleri var ama bizim Can ile gittiğimiz Mayıs başındaki uzun tatilimiz parçalı olduğu için (ilk 2 gün Londra, 2 gün Legoland, sonra gene Londra gibi) karttan full fayda sağlayabilmemiz imkansızdı ve yaptığım karşılaştırmalara göre (ya evet son derece detaylı bir excel dosyası hazırlamıştım) bazı biletleri önceden online almak ya da saat bazlı almak daha uygun gelmişti. Ripley için de sitesinde de göreceğiniz gibi bileti ne kadar önce alırsanız o kadar ucuza geliyor; ben 14 gün ve öncesindeki pre-book biletleri kaçırdığım için ‘Evening Saver’ denen kategoriden aldım biletlerimizi; çünkü evening saver ile normal gündüz  seansları arasında bir fark olup olmadığını mail ile (extra show vs gibi) sorduğumda hemen bana geri dönüş yaptılar ve bir fark olmadığını söylediler. Gece 12 ye kadar açık olduğu için siz de akşam saatlerinizi burada değerlendirebilirsiniz; öncesinde ya da sonrasında güzel bir yemek… Mis….

Ripley’s Believe It or Not internet sitesi için bu linke tıklayabilirsiniz. Tık..Tık…

Ripley’i gezerken mutlaka ayna labirentine girin; çok eğlenceli. Bir de şayet vertigonuz falan yoksa lazerli bir bölüm var, aşağıda çekmeye çalıştığım videoyu koyuyorum, umarım anlaşılabilir:) Başınız dönecek, emin olun:)

Londra’da çok daha fazla müze var, bunlarla ilgili tüm detaylı bilgileri gezi bloglarından ya da Londra rehberlerinden bulabilirsiniz. Biz bir yeri gezerken oradaki tüm müzeleri görmek yerine içlerinden seçiyoruz. Londra’da da olduğu gibi bazı şehirlerdeki bazı müzeler ise birden çok ziyaret edilse de sıkmıyor, zevk veriyor.
Londra’da sadece müzeler yok tabi ki … Diğerleri için bir sonraki yazıya beklerim…

Yorumlar

0 Paylaşımlar